Bin derde deva damla sakızının müthiş faydaları

31 Ağustos 2015 10:46 tsi
Saç dökülmesinden yılan sokmasına kadar pek çok ilâçta kullanılan damla sakızı, antiseptik özelliği ile yara merhemi görevini fazlasıyla ifa ediyor. Sakız yağının, kandaki kolesterol seviyesini düşürerek, kalp krizi ve yüksek tansiyon riskini azalttığı bi

Hatırlarsınız geçtiğimiz yılın sonbaharında, Manisa'nın Soma ilçesine bağlı Yırcalı Köyü/Mahallesi'nde, termik santral yapmak için bir gecede tam 6000 zeytin ağacı kesilmişti. Son alınan kararla, santrali kuracak olan Kolin Şirketi bu kararından vazgeçmiş. Anlayacağınız 6000 zeytin ağacı beyhude yere kesildiğiyle kaldı. O büyüklükteki bir ağacın yetişmesi için 50 yıla ihtiyaç olduğu düşünüldüğünde, "katliamın" boyutlarını varın siz hesap edin. Doğal zenginliklerimizi "habis bir ur gibi" yok eden bu zalim zihniyetin, neden "bizim bağrımızdan" çıktığı beni hep düşündürmüştür. Öyle ya, kıyamet koparken bile, eğer elimizde bir fidan varsa onu dikmemizi buyuran bir peygamberimiz varken; "ormanlarımdan bir ağaç kesenin başını keserim" diyen bir sultana sahipken, hâlâ dur durak bilmeden ağaç kesiyoruz.



DÜNYADA SADECE SAKIZ YUNANİSTAN VE İZMİR’DE

Son yıllarda turizm amaçlı ve barınmak için yapılan konutların üretimi bir başka kangrene neden oluyor. Yeryüzünün en kıymetli ağaçlarından olan "sakızağacı"na getirmek istiyorum sözü. Dünyada sadece Yunanistan'ın Sakız Adası ve Onun karşısına denk gelen İzmir'in Çeşme ilçesinde yetişen sakız ağaçlarını komşumuz korurken, bizler maalesef büyük çoğunluğunu keserek yok etmişiz. Bugün kalanların korunmaya alınması "gidenleri" geri getirmese de, atılan iyi niyetli adımlar umut veriyor. Fakat nasıl yetiştirileceği, korunacağı, üretileceği hususunda bir kafa karışıklığı mevcut. İşin teknik detaylarını öğrenmek için www.sakizagaci.gen.tr önemli bir adres; isteyen ziyaret edebilir.

SAÇ DÖKÜLMESİNDEN DİŞ PARLATMAYA

Sakız Ağacıgiller ailesinin bir üyesi olan "kıymetlimiz" Antep fıstığı, Menengiç ve  Sumak'ın da yakın akrabası. Her daim yeşil bir ağaç, yaprak dökmüyor. "Fiziksel ve kimyasal" özellikleri açısından bir reçine olan damla sakızı, ağacın gövde ve kalın dallarının çizilmesiyle ( yaralanması ) elde ediliyor. Açılan "yaralardan" kendiliğinden akan doğal reçine, havayla temas sonucu "bilinen"  yuvarlak biçimini ve sarımsı rengini alıyor. Antik çağlardan beri bilinen ve kullanılan sakız, Hippokrates tarafından da iyi biliniyordu. Bergamalı Galen, saç dökülmesinden yılan sokmasına kadar pek çok ilâçta damla sakızına yer verirken Romalı Kadınlar, dişlerini ağacın dallarıyla parlatmışlar. Günümüzde diş macunlarının içine damla sakızı katılmasını, eski bir gelenek olarak izah etmenin zor olmadığını görebiliriz.

CİLADA DA KULLANILIYOR

Bugün bunun dışında pek çok kullanım alanı vardır: Sakız yağının antiseptik özelliği yara merhemlerinin adeta "ilacı" gibi. Kozmetik sanayisi de sakıza yakın duranlardan; cilt bakım kremlerinin yanı sıra UV ışınlarını emme özelliği sayesinde, güneş yağlarının, kremlerin de vazgeçilmezi. Kandaki kolesterol seviyesini düşürerek, kalp krizi ve yüksek tansiyon riskini azalttığı bilinenler arasında. En ilginç olanı ise, sanat eserlerinin korunmasında kullanılan MEGILP adındaki çok özel bir cilânın hazırlanmasında yine damla sakızından yararlanılıyor.      Hakikaten çok pahalı bir madde. Yetiştiği yer çok az olunca üretimi de tabiatıyla hayli kısıtlı. Aktarlarda ve kuru yemişçilerde satılıyor ve de kilosu 800 lira...

KÖFTESİNE ALKIŞ

Keskin aroması ve güçlü tadıyla mutfaklara Ege'nin berrak havasını, çok güngörmüş soylu medeniyetlerini, denizinin imbatlı maviliğini, dağlarının fıstıklı yeşilliğini getiren sakız, aynı zamanda İstanbullu’dur da. Osmanlı mutfağına damga vuran "murassa" lezzetlerin vazgeçilmezi oluşu, bunun kanıtı... Son dönemde Ayvalık'ın meşhur köftecilerinden biri damla sakızlı köfte yaparak müşterilerinin "büyük alkışını" almış. Henüz tatmadım ama en kısa zamanda denemek için kendime bir söz verdim. Bir söz de sizinle bu deneyimi paylaşacağıma dair olsun.

SAKIZLI KAHVE İÇMENİN HAZZI

Damla sakızlı yeni-eski pek çok lezzetle karşılaşmak mümkün. En bilineni sakızlı muhallebi. Bunun yanında reçeli ki bayılıyorum, kurabiyesi, dondurması, bazı tavuk yemekleri, deniz ürünleri damla sakızını buyur edenler. Son yılların modası bildiğiniz gibi kahve dükkânları. Özellikle yerli "markalarda" sakızlı kahvenin hatırı sayılır bir "hayran kitlesi" mevcut ve bunlardan biri de benim. Rahat koltuklardan birine kurulup, "sakızlı sade Türk" demenin hazzı inanın pek şeyde yok. Ayvalık'tan gelen Yaman Kahve'nin yeri nezdimde çok büyük.

PAHALI OLDUĞU İÇİN VAZGEÇİLDİ

Ne yazık ki damla sakızı çok pahalı olduğu için artık sakızlı kahve üretmekten vazgeçmişler. Umarım yeniden başlamışlardır çünkü, Yaman Kahve'nin tadı da aynen adı gibi fazlasıyla yaman. Marketlerde aromalı olanları satılıyor fakat 3-5 kuruş daha fazla verip "gerçek damla sakızlı" olanlarını öneririm. Hisar Kahve bunlardan biri, ayrıca Mado Cafe'lerde de "hakikisini" bulmak mümkün.

DAMLA SAKIZLI MUHALLEBi

Haftanın tarifi Damla sakızlı muhallebi... Bu muhallebinin üzerine mürdüm eriğiyle de bir şıklık yapıyoruz, herkese şimdiden kolay gelsin.

MALZEMELER

*3.5 su bardağı süt
*1 su bardağı toz şeker (esmer toz şeker de olabilir)
*2 çorba kaşığı pirinç unu
*1 adet damla sakızı (dövülerek toz haline getirilmiş olmalı)
*Üzerine konacak erik ezmesi için
*Yarım kilo mürdüm eriği
*2 çorba kaşığı toz şeker (esmer toz şeker de olabilir)
*2 su bardağı su

YAPILIŞI

Sütü bir tencereye alın. Şeker ve pirinç ununu ilâve ederek muhallebi kıvamını alıncaya kadar karıştırın. Piştikten sonra damla sakızını ekleyerek tekrar karıştırın. Burası çok mühim, sakızı sonra koyuyoruz çünkü, keskin kokusu ve tadı kaynama esnasında uçmasın. Hazırlanan bu muhallebiyi ıslattığınız cam kâselere pay ederek soğumasını bekleyin ve buzdolabında 2 saat kadar bekletin.

Erikleri su ve şekerle yumuşayıncaya kadar kaynatın. Çekirdeklerini çıkarıp kabuklarını soyun. Kalanı süzgeçten geçirin. Muhallebinin üzerine birer kaşık koyarak servis edebilirsiniz. 

METİN OKUTAN - BUGÜN GAZETESİ

Bu haber 2,240 defa okundu.