Tüccar doktorlar bu sene yeni bir kazanç kapısı buldu. Biraz fazla kilolu olan herkesi ameliyat etmeye çalışıyorlar. Tıp endüstrisinin en son pazarlama taktiği obezite ameliyatlarına müşteri çekmek. ABD’den ülkemize kadar dalga dalga yayılan bir kampanya bu.
Haklarını vermek lazım. Bu kötü adamlar gerçekten de çok çalışıyorlar.
Birden, televizyonda bakıyorsunuz herkes obeziteden bahsetmeye başlıyor. “Obezite ve Kanser”, “Obezite ve Kalp Hastalıkları” gibi kocaman başlıklar görüyorsunuz ekranda. “Peki, çocuklarda obeziteyi önlemek mümkün olabilir mi?” diye soruyor sunucu, yüzünde çok endişeli, ümitsiz bir ifade.
Sosyal medyada araştırma sonuçları dolanıyor.
“Obez gebelerin bebeklerinin otistik olma ihtimali daha yüksek!”
“Obez erkek çocuklar buluğ çağına daha geç giriyor!”
“Obezlerde ortopedik sorunlar daha fazla!”
“Obezlerde dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite daha çok görülüyor!”
Obezite öcüsünden olabildiğince korkuyorsunuz.
Sonra birden 15 beden büyük pantolonların içinde kendilerini döndüren kadın görüntüleri geliyor aynı ekranlara (nedense etek yok, hep pantolon)… Mutluluktan havaya uçan, 50 kilo vermiş, 80 kilo vermiş kadınlar… Kucaklarında bebekler. Kilo vermiş, kadınlıklarını keşfetmiş, anne olmuş mutluluk hikâyeleri. “Çok memnunum” diyorlar “obezite ameliyatımdan”.
Aynı anda sosyal medyada özenle hazırlanmış bir çizgi film dönüyor. Hangi fakir çizer buna bu kadar vakit ayırabildi, bunu hazırlayabildi, hatta bunu böyle pazarlayabildi diye merak ediyor insan (bizim gibi yazar çizer insanlar genellikle fakir olur, çok şükür). Çizgiler o kadar güzel, film o kadar iyi hazırlanmış ki… Bu sanat eseri çizimlerde deniyor ki: “Size obezitenin yanlış hayat tarzınızdan, aşırı yemek yiyip az hareket etmenizden kaynaklandığı söylendi. Bu doğru değil. Az yeseniz bile vücut tasarruflu davranır ve yağ yakmaz. Obezite, modern hayatın, şehir stresinin tetiklediği bir hastalık. Yani, öyle hayat tarzınızı değiştirerek, yiyip içtiğinize dikkat ederek, spor yaparak bu hastalıktan kurtulamazsınız. Tedavi olmanız şart!”
O kadar da açık söylemiyor ama diyor ki, aşırı kiloluysanız doktora gidin. Doktorlar iş yapsın, hastaneler para kazansın, sigorta sistemi para görsün. Doktor sizi ameliyat etsin, biraz daha para kazanılsın. (Bu arada size ne olursa olsun, kötü adamlara ne!)
El insaf…
Obezite hastalığından sizi kurtarmayı vaat eden ameliyatların son teknoloji isimleri şöyle: bariatric surgery, sleeve gastrectomy (tüp mide ameliyatı- midenin büyük kısmının alınması), surgical weight loss, endoscopic gastroplasty (ABD’li kaynağımdan öğrendiğim isimler İngilizce, kusuruma bakmayın). Hamileyken bile yaptırabilirmişsiniz hatta…
Şimdi gerçeklere dönelim.
Her türlü ameliyat vücut için risklidir. Üstelik bu zayıflamaya odaklı ameliyatlar nedeniyle sağlığını kaybeden, yataklara düşen, hatta hayatını kaybedenler olabilmektedir. http://www.hurriyet.com.tr/turkiyede-obezite-ameliyatlarinda-olum-orani-10-kat-fazla-29740846
Ülkemizde Ozan Orhon’un bu konuda çok acı tecrübeleri var. Midesine kelepçe taktırdı, kilo verdi, o dönem mide kelepçesinde talep patlaması yaşandı. Kelepçeyi çıkarttı, taktırdı, kilo aldı, verdi, “tüp mide” ameliyatı geçirdi, midesinin dörtte üçü alındı, bir sene yemek yiyemedi gibi haberleri basından takip ettik. Şaka değil, bunlar gerçekten çok ağır tecrübeler.
Mustafa Koç’un tüp mide ameliyatı olduğunu duyduk. 4 ayda 40 kilo vermiş. Sağlığı bu yüzden mi bozuldu diye merak ettik.
Aşırı şişmanlık gerçekten insanı zor duruma düşürebilen, hormonlarını, tansiyonunu, vücudunun her türlü işlevini aksatabilen ciddi bir sağlık sorunu. Ancak, elbette, günlük hayatınızda hareketinizi artırarak, endişeden, stresten, takıntıdan uzak durmaya çalışarak ve en önemlisi gıda tüccarlarının sağlık tüccarlarına müşteri sağlamak için ürettikleri saçma sapan kolalardan, hazır çorbalardan, enerji içeceklerinden ve bilimum kötü yiyecekten uzaklaşarak kendi kendinizi iyileştirebilirsiniz. O mucizevi hormon dengenizi ve bağışıklık sisteminizi bozmamaya çalışın; bozduysanız bile iyileşebilir. Allah’ın bize bağışladığı midenin kafasını kırpmak, bağırsağın parçasını yolmak, o mucize midenin kafasını karıştıracak kelepçeler taktırmak vücudunuzun dengesini dönüşü olmayacak şekilde bozabilir.
Bahsettiğim çizgi filmi You Tube’ta “Time to act on obesity” yazarak izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/embed/FncRa72tizc
Daily Mail de bu minvalde bir haber yapmış:
http://www.dailymail.co.uk/health/article-2547768/Labelling-obesity-disease-excuse-not-diet.html
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle