öneriler | " /> öneriler | "/>

En Sıcak Konular

Kanserden korunmak için öneriler

12 Kasım 2012 10:00 tsi
Kanserden korunmak için öneriler Bazıları için hayatlarındaki amaç "yemek için yaşamak"tır. Ancak bu insanlar günün birinde hiçbir şeyi yiyemez duruma gelebilirler.

Gençliğinde hiç hastalanmayacak gibi yaşam sürenler, hatalı beslenmelerinin cezasını genellikle 35-40 yaşından sonra çekmeye başlar.

Hatalı ve aşırı beslenmeden kaynaklanan kanser, kalp-damar, şeker, gut gibi hastalıklar hemen meydana gelmez.

Geçen yüzyılda, dünyanın birçok yerinde yapılan araştırmaların sonuçları, beslenmede temel amacın, "yaşamak için yemeli" ilkesinin temel alınmasının gerektiğini göstermektedir. Bunun anlamı şudur: İnsanın her şeyden önce bedeninin gerektirdiği kadar enerji kaynağı ile bu kaynaktan enerji oluşumunu sağlayan  ve büyüme ve sağlık için gerekli olan proteini, vitaminleri ve mineralleri ne az, ne çok, yeterli miktarda alabilmesidir. Bunların kaynağı besinlerdir. Ancak her besin enerji ve bu maddeler yönünden aynı değerde değildir. Bazıları enerji, bazıları protein, bazıları vitaminlerden yana zengindir. Bazı durumlarda, bir vitamin yönünden zengin olan bir besinde diğer bir vitamin bulunmayabilir.

Besinleri mümkün olduğunca çiğ tüketin

Doğanın bize sunduğu her tür besini yeme imkânımız olmadığı gibi yememize de gerek yoktur. Daima birbirinin yerini tutan besinler bulunmaktadır. Dolayısıyla etrafımzda bulunan besinlerden ne kadar çok çeşitli tüketebilirsek o kadar iyidir.

Besinler genel olarak yemek olarak tüketilir. Ancak yenilebilecek kadar çiğ tüketilmesi sağlığımız açısından çok daha önemlidir.

Besinleri hazırlarken, pişirirken ve saklarken uygulanan hatalı yöntemler onların besleyici değerlerini azaltır, zehirlenme ve kanserojen maddeler oluşabilir. Bu nedenle yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmenin ikinci önemli ayağı yediklerimizi nasıl yediğimiz ve besinlerimizi nasıl muhafaza ettiğimizdir.

Besinler pişirilirken ve saklanırken kanser yapıcı maddeler oluşur mu?

Besinler pişirilirken yapılarında bazı değişiklikler olur. Bunların bazıları olumlu, bazıları olumsuzdur. Bu, daha çok uygulanan pişirme yöntemine bağlıdır.

1. Besinlerin tütsülenmesi, tuzlanması, nitrat ve daha başka kimyasal maddeler eklenerek işlenmesi sırasında bazı kanser yapıcılar oluşmaktadır. Odun,kömür ve yakıtların dumanında binlerce karsinojen bulunmaktadır. Bu kanserojenler tütsülenme sırasında besinler tarafından emilerek yağlı kısımlarda birikmektedir. Tuzlanmayla da bazı kanserojenler oluşmaktadır. Nitrit ve nitrat katılmış besinler yedikten sonra nitrozaminlere dönüşür. Nitrozaminler güçlü kimyasal kanserojenlerdir. Bu tür besinleri çok tüketenlerde mide kanseri sık görülür. Tuzda zararlı mineraller bulunabildiğinden, çok tuz alımı bu yönden de zararlıdır.

2. Nitrit ve nitrat katılmış besinler (salam, sucuk, sosis gibi) yenildikten sonra midede nitrozaminlere dönüşürler. Nitrozaminler kimyasal kanserojendirler. Bu tür besinlerle birlikte C vitamininden zengin bir besinin tüketilmesi (meyve, salata, domates vb) nitrozamin oluşumunu engelleyerek kanser riskini azaltır. Yine de bu tür besinleri tüketmemekte fayda var.

3. Besinlerin aşırı saflaştırılması kanser koruyucu posanın (lifin) ve antioksidantların kaybına neden olur. Söz gelimi, buğdayın kepeği ve özü alınarak beyaz un haline getirildiğinde, kanserden koruyucu maddelerin yüzde 90'ı kaybolur. Yine besinlerde posa azaldığından, sindirim sistemi kanserleri sık görülür.

4. Besinlere çok fazla baharat eklendiğinde, sindirim sisteminde tahriş olabilir. Söz gelimi, acı biberli besinleri çok tüketenlerde yemek borusu ve mide kanserleri daha sık görülebilir.

5. Yanlış pişirme, kanserden koruyucu vitaminlerin kaybına neden olur ve kanserojenler oluşur. Söz gelimi, sebzelerin yanlış pişirilmesi ile C vitamini kaybolabilir. Etin çok yüksek sıcaklıkta ızgarada ya da aleve çok yakın tutularak pişirilmesi sırasında kimyasal kanserojenlerden nitrozaminler oluşur. Et hafif sıcaklıkta, uzun süre pişirildiğinde kimyasal karsinojenlerin oluşumu en aza indirilir.

6. Nemli ortamda saklanan besinler küflenir. Bazı küfler toksin üretirler. Bunlar karaciğer kanseri riskini artırır.

7. Besinlerin aşırı şekilde saflaştırılması, kanserden koruyucu maddelerin kaybına neden olur.

Biliyor muydunuz?

Doğrudan kömür ateşine maruz bırakılarak pişirilmiş bir et yediğinizde (ki önermiyorum) yanında bol E ve C vitamini içeren antioksidanlardan zengin sebze ve meyvelerle, bol posa içeren kepek ya da çavdar emeği tüketerek vücüdunuza daha az kanser yapıcı madde almış olursunuz.Mangal eti yanında bol limomlu salata tüketmek gibi.

Hatalı pişirme yöntemleri vitamin kaybına neden olur
    
- Etin çok yüksek sıcaklıktaki ızgara üzerinde veya aleve çok yakın tutularak pişirilmesi sırasında kanserojen maddeler oluşabilir. Etin hafif sıcaklıkta ve alevden uzak tutularak pişirilmesi ile kanserojen maddelerin oluşumu en aza indirilebilir.

- Kızartmalar sırasında yağların yapısında bir takım değişiklikler oluşur. Kızartma yağlarının tekrar tekrar kullanılması kanserojen maddeler oluşumunu artırır. Bu nedenle kızartmalara diyetimizde çok fazla yer vermemeli, kızartma yapılan yağlar süzülüp, cam kavanozlarda serin ve karanlık bir yerde saklanmalıdır.

Kızartma yağları en fazla 3 kez tekrar kullanılmalı, her kullanımda üzerine bir miktar yeni yağ ilavesi yapılarak kullanılmalıdır.

Kanserden korunmak için öneriler

* Yeterli ve dengeli beslenmeli, öğünlerde 4 besin grubundan yiyeceklerin yer aldığı dengeli mönüler hazırlanmalıdır.

* Günde en az 5 porsiyon sebze veya meyve tüketilmelidir. En az 2 porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler veya portakal, limon gibi turunçgiller olmalıdır.

* Rafine tahıllar ve saf şeker yerine tam taneli tahıllar tercih edilmelidir.

* Özellikle yağ içeriği yüksek ve işlenmiş kırmızı et tüketimi sınırlandırılmalıdır. Kırmızı et yerine balık, tavuk, kuru baklagiller tercih edilmelidir.

* Yağ alımının azaltılması için yemekler az yağla pişirilmeli, et yemekleri yağ eklenmeden kendi yağları ile pişirilmeli, kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.



UNUTMAYINIZ !

Özellikle içinde besin dahi olsa hazır aldığımız plastik besin kaplarını bittikten sonra saklama kabı olarak kullanmamalıyız..


UZMAN DİYETİSYEN BANU TOPALAKÇI - BUGÜN GAZETESİ 



Bu haber 1,342 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,274 µs