En Sıcak Konular

31 padişah zeytinyağlı yiyemedi!

5 Nisan 2012 10:18 tsi
31 padişah zeytinyağlı yiyemedi! Osmanlı mutfağının vazgeçilmez zeytinyağlılarını, 36 padişahtan 31'i ömründe tadamamış Hiçbir ülke mutfağında 'zeytinyağlılar' diye bir kategori yok.

 Ahmet Örs / Sabah

Günümüzde Türk mutfağının temel taşlarından sayılan zeytinyağlıların geçmişi yeni sayılır. 1844 yılında yayımlanan bir yemek kitabında ilk kez zeytinyağlıların bahsi geçiyor. Yani bu hesapla, Osmanlı mutfağının vazgeçilmez zeytinyağlılarını, 36 padişahtan 31'i ömründe tadamamış
Hiçbir ülke mutfağında 'zeytinyağlılar' diye bir kategori yok. Dolayısıyla bizler zeytinyağlılarımız ile gurur duyar, yabancı konuklarımıza zeytinyağlılarımızı tattırmak isteriz. Bugüne dek bütün konuklarım, önce salata mı, yemek mi, bir türlü ne olduğunu kavrayamadıkları zeytinyağlılarımızı bir kez tattıktan sonra etkilendi. Başlangıçta onlara hepsi farklı görünen zeytinyağlı sebzelerin, üç aşağı beş yukarı aynı tariflerle pişirildiğini öğrendiklerinde hayranlıkları daha da arttı. Kalem kağıt çıkarıldı, tarifler yazıldı. Ülkemizin her yerinde zeytinyağlılara aynı önem verilmiyor. Ama sayıları bugün çok azalan İstanbullu aileler, Egeliler, Güneydoğu Anadolu'da, başta Antakya olmak üzere zeytincilik yapılan illerimizde yaşayanlar, bu lezzetli olduğu kadar sağlıklı sebze yemeklerini sofralarından eksik etmiyor. Restoran ortamına geldiğinde, iş değişiyor. Geçende gazeteden bir arkadaşım anlatıyordu; Beyoğlu'ndaki ünlü Türk lokantalarından birine yabancı konuklarını götürmüş. İlk ısmarladıkları zeytinyağlıyı, ekşimiş olduğu için geri göndermişler; bir başka zeytinyağlı sebze istemişler, heyhat, o da bozuk çıkmış. Hevesleri, coşkuları kursaklarında kalmış. Bunun nedeni, restoranların büyük bölümünün zeytinyağlılara önem vermeyişi. Gerçi ekşiyecek kadar bayatlamış yemekleri müşteriye sunmak bardağı taşıran son damla, ama zeytinyağlıları hak ettikleri biçimde servis eden mekanların sayısı da iki elin parmaklarını geçmiyor. 10 lokantada zeytinyağlı yesem, bunların sekizinde zeytinyağı yoktur; başka bitkisel yağlar kullanılır. Gerekçesini sorsanız, size "Müşteri zeytinyağını ağır buluyor," yanıtını verirler. Biraz daha sıkıştırsanız, zeytinyağının fiyatından söz ederler. Maliyeti en düşük yemek kategorisi diyebileceğimiz zeytinyağlı sebzelerde bir tabağın zeytinyağı maliyet farkını fazla bulan zihniyeti anlayamıyorum. Bence asıl neden, evinde zeytinyağlı yemeyen kişilerin lokanta açmaları. Bu gibiler zeytinyağının farkını, üstünlüğünü fark edemiyor.

GENLERİMİZE İŞLEMİŞ
Doğrusu, Türk mutfağında zeytinyağlıların geçmişi de yeni sayılır. Marianna Yerosimos, 500 yıllık Osmanlı Mutfağı adlı eserinde, 1844'te Melceü't Tabbahin (Aşçıların Sığınağı) adıyla yayımlanan ilk basılı Türkçe yemek kitabında, yazar Mehmet Kamil'in, 'Zeytinyağlı ve sadeyağlı dolmalar' bölümündeki sekiz dolma tarifinden ikisinde ilk kez zeytinyağı kullandığını yazıyor. Bunlar asma yapraklı yalancı dolma ile patlıcan yalancı dolması. Mehmet Kamil, 'Sebzevat' başlığı altında da sadeyağlı enginar, hindiba, ebegümeci ve pırasa tariflerini anlatırken ilginç bir ekleme yapıyor: "İş bu sebzelerin ekserisine rugan-ı zeyt (zeytinyağı) dahi konulsa, fena olmaz." Yani ilk kez 1844'te bir yemek kitabı yazarı, ev hanımlarına ve aşçılara zeytinyağı kullanmalarını ihtiyatlı bir üslupla öneriyor. İmambayıldı adı da, ilk kez bu eserdeki sebze tariflerinde karşımıza çıkıyor. Yani Türk mutfağının klasikleri arasında saydığımız imambayıldının bile geçmişi ancak 19. yüzyılın ortalarına kadar uzanıyor. Düşünün: Osmanlı mutfağının vazgeçilmez zeytinyağlılarını 36 padişahtan 31'i ömrü hayatında tadamamış. Bu gerçek, zeytinyağlıların günümüzdeki önemine gölge düşürmez kuşkusuz. En sağlıklı yağ olarak kabul edilen zeytinyağlı sebzelerin tarihi sadece iki asır olsa da, biz mutfaklarında bu nefis yemeklere yer verenlerin genlerine işlemiş. Ben bunu en çarpıcı biçimde yurtdışına gittiğimde fark ediyor, bir süre sonra en çok zeytinyağlıların hasretini çekiyorum. Ama gerçek zeytinyağı ile pişirilmiş, buzdolabından çıkarılır çıkarılmaz buz gibi servis edilmeyen, pişirildiği gün tüketilen doğru dürüst zeytinyağlıların...




Bu haber 1,425 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,862 µs