Eczacılar: Aktarlık bizim işimiz

16 Şubat 2012 10:54 tsi
Aktarlarla ilgi yeni bir düzenleme konuşulurken, eczacılardan ''aktarlık bizim işimiz'' açıklaması geldi. TEB, eczacıların fakültede bitkilerle ilgili her türlü detayı öğrendiklerini belirtti.

Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Başkanı Erdoğan Çolak, eczacıların fakültede bitkilerle ilgili her türlü detayı öğrendiklerini belirterek, ''Bütün bitkisel ürünler eczacı danışmanlığında verilmeli ki vatandaşa faydası olsun'' dedi.

Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) Yönetim Kurulu üyeleri ile makamında bir araya gelen Çolak, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmede bulundu.

1262 Sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu'na göre ilaç reklamlarının yasak olduğunu, bu kanun değişmeden yapılan hiçbir düzenlemenin bu yasağı ortadan kaldıramayacağını ifade eden Çolak, ''Bu kanun yürürlükte olduğu sürece RTÜK yönetmeliğinde bile değişiklik yapılsa Türkiye'de ilaç reklamı yapılamaz'' dedi.

Gıda ve Hayvancılık Bakanlığından ruhsatlı gıda takviyesi reklamlarının yapılmasının önünde bir engel bulunmadığını, ancak bu ürünlerin herhangi bir rahatsızlığı tedavi ettiği yönünde, endikasyon belirtilerek ifade kullanılamayacağını bildiren Çolak, ''Bu yasağa rağmen televizyonlardan yasağa aykırı olarak gıda takviyeleri ile ilgili endikasyon belirtilerek reklam yapılıyor. Bitkisel kökenli olup insan ya da hayvan fizyolojisini değiştirecek ne varsa Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılmalıdır'' şeklinde konuştu.

Gıda ve Hayvancılık Bakanlığından gıda takviyesi ruhsatı alınmasının prosedürünün ilaç ruhsatı için uygulanan prosedüre göre daha basit olduğunu ifade eden Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Vatandaşların bu tür ürünlere karşı zafiyeti var. Zararsız olduğu düşünülerek bilinçsizce kullanılıyor. Vatandaşların sağlık okur yazarlığı yetersiz. Bu tür ürünleri kulaktan dolma bilgilerle kullanıyorlar. 'Mucize ürün' diye satılan bir çok şeye hemen inanılıyor. Oysa bu ürünler yanlış kullanıldığında ölümle bile sonuçlanabiliyor.''

Reklam yasağına aykırı hallerde uygulanan yaptırımların yetersiz kaldığını, daha etkin bir ceza mekanizması getirilmesi gerektiğini vurgulayan Çolak, şunlara dikkati çekti:

''Bu alan şu anda sahipsiz. AB müktesebatı bu konuyla ilgili müktesebatı hükümetlere bırakmış durumda. Üye ülkeler iç yapılarındaki politikalara göre düzenleme yapabiliyor. Bu konu Avrupa'da suiistimal edilmiyor çünkü sıkı bir denetim mekanizması işliyor. Gıda takviyesi de olsa tablet, jel, kapsül gibi farmasötik formda satılan ürünlerin Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılması daha uygun olur diye düşünüyoruz.''

-''Aktarlar için düzenlemeyi destekliyoruz''-

Sağlık Bakanlığının aktarlarda satılan ürünlerle ilgili düzenleme hazırlığı ile ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Çolak, aktarlarda satılan bitkilerin sınırlandırılması öngören düzenlemeyi desteklediklerini söyledi.

Çolak, şunları kaydetti:

''Eczacılar, fakültede bitkiler hakkında detaylı eğitim alıyor ve bitkilerin gövde ya da çiçeklerinin hangi hastalığa iyi geldiğini öğreniyor. Hatta günlük yaşamda içtiğimiz  çay ve ıhlamur gibi bitkilerin hazırlanış biçimi bile hastalıkların tedavisinde önem taşıyor. Bitkinin soğuk ya da sıcak su ile demlenmesinin ya da kaynatılması bile etkinliğinde farklılık yaratıyor. Bütün bitkisel ürünler eczacı danışmanlığında verilmeli ki vatandaşa faydası olsun. Aktarlık aslında bizim işimiz, fakat yıllara dayanan başıboşluk olduğu için aktarlarla hiçbir kuralın olmadığı yerde mücadeleye girmeye sıcak bakmıyoruz.

Aktarlarda satılan bitkilerin hangi koşullarda toplandığı, kurutulduğu ve satıldığına ilişkin denetim mekanizması olmadığına dikkati çeken Çolak, ''Bir bitkinin yaprağı, çiçeği ya da gövdesi ayrı özellikler taşır. Kimi bitkinin yaprağı faydalı olurken kiminin kökü zehirli olabilir. ancak aktarlarda bitkiler buna dikkat edilmeden satılıyor'' diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerde bu tür bitkilerin eczanelerde, özelliklerine göre kapalı ambalajlarda  satıldığına işaret eden Çolak, Türkiye'de ise aktarlarda açıkta satılan bitkilerin sağlığa zararlı olabileceğini vurguladı. Çolak, ''Bu, ülkemizde başı boş bir alan. Doğru düzenleme ve kurallar olmalı'' dedi.

-''Avrupa'daki en ucuz ilaç Türkiye'de''-

İlaç fiyatlarındaki düzenleme hakkında da açıklamada bulunan Çolak, ''Avrupa'daki en ucuz ilaç Türkiye'de, ama bu perakende için söz konusu değil. Perakende fiyatları Avrupa'daki ile aynı'' dedi.

Çolak, 2004 yılından sonra  yürürlüğe giren İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilaç fiyatlarında büyük düşüş olduğunu belirterek, kamunun ilacı bu sayede çok daha ucuza alabildiğini söyledi.

Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanı Yusuf Ziya Erarslan da derneğin çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Sağlık haberciliği konusunda yakında bir çalıştay düzenlemeyi planladıklarını ifade eden Erarslan, toplantıya Çolak'ı da davet etti.

Bu haber 1,342 defa okundu.