En Sıcak Konular

Yaralara ve menopoza birebir!

14 Ocak 2011 10:06 tsi
Yaralara ve menopoza birebir! Sarı kantaronun yaraları iyileştirmedeki etkinliği kanıtlandı

Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA / Star

Sarı kantaron ya da çok bilinen İngilizce adıyla “St.John’s wort” günümüzde en popüler bitkisel ilaçlardan biri. Ülkemizde halk arasında yaygın olarak zeytinyağı özütü yaraları iyileştirmek amacıyla ve mide ülseri tedavisinde kullanılıyor. Her iki kullanılış amacına yönelik yaptığımız bilimsel çalışmalarla etkisini deney hayvanları üzerinde ortaya koyduk. Aslında ülser üzerindeki etkinliğine daha ben bu mesleğe başlamadan önce, bir ortaokul öğrencisi iken şahit olmuştum. O zamanlar anneme ülser teşhisi konulmuş ve mutlaka ameliyat olması önerilmişti. Ancak annem ameliyat olmak yerine sarı kantaron otu ve kudret narı meyvesiyle ayrı ayrı hazırladığı zeytinyağı özütlerini kullanarak ülserini iyileştirmişti. O zamanlar bitkilerin bu tedavi edici gücü bende hayranlık uyandırmıştı.
Daha hiçbir meslek tercihimin bulunmadığı o dönemde bitkilerin tedavi edici etkileri üzerinde araştırmalar yapan bir bilim adamı olmamda acaba bilinçaltında bu duyduğum hayranlık mı yatıyor, bilemem? Kader öylesine bir yol çizdi ki, kendimi hiç düşünmediğim halde bitkilerle ilgili çalışmalar yapan “Farmakognozi” dalında bilim adamı olarak buldum. Her iki bitkinin de ülsere etkilerini deney hayvanları üzerinde yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar ile ortaya koyarak uluslararası dergilerde yayımladık.

KESİKLER HIZLA KAPANIYOR

2010 yılı içerisinde yayımlanan çalışmalarımızdan biri de sarı kantaronun yara iyileştirici etkisi üzerindeydi. Gerçekten, kesik yaralarının hızla kapanmasında etkili olduğunu gördük. Türk halk ilacı bilgilerinden yararlanarak Almanya’da yaşayan bir Türk hekimin geliştirdiği, içinde sarı kantaron ve bazı uçucu yağlar taşıyan bir formül üzerinde yürüttüğümüz son bilimsel çalışmada, sarı kantaron yağının etkisinin ilave edilen bileşenlerle daha da kuvvetlendiğini tespit ettik. Sarı kantaronla ilgili İran’da yürütülen ve çok yeni yayımlanan bir çalışmanın sonuçları da bu bitkinin etkinliğini klinik olarak da destekliyor. 

144 KADINA UYGULANDI   

Son yıllarda artık doğumların sezaryenle yapılması tercih ediliyor. Ancak bu işlem sonrasında yara iyileşmesinin gecikmesi ve kalıcı yara izi gibi fizyolojik komplikasyonların yanı sıra bozulan görüntü nedeniyle kişilerde psikolojik stres söz konusu olabiliyor. Bu durumu gidermek amacıyla lazer tedavisi, radyasyon, kriyoterapi, kortikosteroit enjeksiyonu gibi bazı tedavi seçenekleri sınırlı başarısı, pahalı ve ağrılı olması nedeniyle daha ucuz ve kolayca uygulanabilecek alternatif seçenekler araştırılmaktadır.

Çalışmada 17-35 yaşları arasında ve sezaryenle doğum yapan 144 kadın üç gruba ayrılarak değerlendirmeye alınmış. 16 gün süreyle bir gruba sarı kantaron yağıyla hazırlanan özel bir merhem uygulanırken, diğer gruba sarı kantaron yağı içermeyen merhem uygulanmış. Üçüncü gruba ise hiçbir uygulama yapılmamış. 40 gün süreyle yara iyileşmesi, uygulamaları bilmeyen bağımsız hekimler tarafından bilimsel dereceleme yöntemleri kullanılarak yapılmış. Değerlendirme sonucunda sezaryen yarasının hızla iyileştiği, yara izinin diğer gruplara göre çok daha ufaldığı, ağrı ve kaşıntının azaldığı tespit edilmiş.

Menopozdaki kadınları sarı kantaron kurtarıyor   

Hafif ve orta derecede depresyonlarda etkisi kanıtlanan sarı kantaronun bir yararı daha var. 50 yaşın üzerindeki kadınlarda gece terlemesi, sıcak basması gibi menopoz dönemindeki şikayetleri de azalttığı ortaya çıktı

Geçen hafta sarı kantaron (St.John’s wort) bitkisinin yara iyileştirici etkisiyle ilgili yürüttüğümüz deneysel çalışmalarının sonuçlarından bahsetmiştim. Ancak sarı kantaronun dünya genelinde daha popüler olan başlıca kullanım alanı; antidepresan etkisine bağlı olarak hafif ve orta derecede depresyonlarda alınan başarılı sonuçlar. Bu konuda etkinliği ortaya koyan klinik çalışmalardan daha önce bahsetmiştim.

50 yaşın üzerindeki kadınların yaklaşık olarak yüzde 75'inde sıcak basması, gece terlemesi gibi vazomotor şikayetler yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Östrojen veya östrojen ve progestrin tedavisiyle bu şikayetlerin giderilmesi mümkün olmakla beraber risk-yarar değerlendirilmesi yapıldığında genel olarak bu uygulamadan kaçınılmaktadır. Bu konuda bitkisel ilaçların etkili olabildiği bilinmektedir. Özellikle fitoöstrojenler olarak adlandırılan izoflavon ve lignan yapısındaki bitki bileşenlerinin etkinliği bilimsel çalışmalar ile de ortaya konulmuştur. Bunlar arasında soya ürünlerinde bulunan izoflavonların etkilerinden daha önce de bahsetmiştim.

ETKİSİ SEKİZ HAFTA SONRA ÇIKTI

Yeni yayımlanan bilimsel ölçekte (randomize, çift körlü, plasebo kontrollü) bir klinik çalışmanın sonuçlarına göre sarı kantaronun kadınlarda menopoz dönemi öncesi, dönem içi ve sonrasında sıcak basması gibi vazomotor şikayetlerin giderilmesinde yararlı olduğu, şikayetlerin şiddeti, süresi ve sıklığını belirgin bir derecede azalttığı gözlenmiş.

Çalışma vazomotor şikayetler ile kliniğe başvuran yüz gönüllü kadın üzerinde yürütülmüş. Katılanların ortalama yaşı 50 civarında. Gönüllüler iki gruba ayrılıp sekiz hafta süresince bir gruba sarı kantaron özütü, diğer gruba ise benzer görünümde boş ilaç (plasebo) verilmiş. İlaç uygulamasından dört hafta sonra yapılan ilk değerlendirmede vazomotor şikayetlerde her iki grup arasında herhangi bir dikkat çekici değişiklik görülmemesine karşılık, sekiz haftalık uygulama sonunda yapılan değerlendirmede şikayetlerde istatiksel olarak belirgin bir farklılık gözlenmiş.

İlk dört hafta gözlemlerine göre sıcak basması şiddeti, süresi ve sıklığında sarı kantaron verilen grupta yüzde 26 civarında bir azalma görülürken sekiz hafta sonunda azalma yüzde 50-60 civarında tespit edilmiş. Bu süreçte boş ilaç verilen grupta iyileşme sadece yüzde 23-32 arasında sağlanabilmiş. Muhtemel bitkinin bu etkisinin beyinde serotonin seviyesini artırarak hastanın psikolojik durumunu geliştirmesine bağlı olabileceği düşünülüyor.

ORGAN NAKLİ OLANLAR DİKKAT!

Daha önce yayımlanan bazı çalışmalarda kohoş (black cohosh) ve sarı kantaron bitkisinin birlikte kullanılmasıyla vazomotor şikayetlerde belirgin bir azalma sağlanabildiği gözlenmiş. Bu uygulamalarda hastanın psikolojik durumu sarı kantaron ile düzenlenirken kohoş hormonal dengenin sağlanmasında yararlı olmaktadır. Önemli husus, kullanım süresidir. Yararlı etkinin görülebilmesi için en az iki ay kullanılması gerekiyor. Sürekli kullanımda sarı kantaron ile etkileşen bazı farmakoterapi ilaçları bulunduğu bilinmektedir. Özellikle organ nakli yapılan hastaların sarı kantaron kullanımından mutlaka kaçınması gerekir. Bu konuda eczacınızdan bilgi alabilirsiniz.

 eyesilada@yeditepe.edu.tr



Bu haber 4,121 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,077 µs