En sağlıklı telefon hangisi? | " /> En sağlıklı telefon hangisi? | "/>

En Sıcak Konular

En sağlıklı telefon hangisi?

9 Ağustos 2008 09:20 tsi
En sağlıklı telefon hangisi? Cep telefonları ve uzun süre konuşma avantajları hücrelerimizin yaşam dengesini bozuyor! Beyin kanseri riski artıyor! Peki en sağlıklı telefon hangisi? Prof. Dr. Süleyman Daşdağ sorularımızı yanıtladı.

Cep telefonları hayatımıza girdi gireli tartışması bitmedi! İlk zamanlar modeli ve özellikleri tartışılırken, şimdilerde zararları ve sebep olduğu hastalıklar konuşuluyor. Cep telefonlarının sağlık açısından ne kadar tehlikeli olduğu yapılan bir araştırma ile kanıtlandı!

Cep telefonları ile ilgili araştırma nasıl yapıldı? Cep telefonları, insanlarda hangi organları olumsuz etkiliyor? Cep telefonları hücrelerimize ne yapıyor? Cep telefonundan en çok kimler olumsuz etkileniyor?  Farkında olmadan nasıl elektromanyetik kirlilik denizinde yüzüyoruz? Cep telefonları neden baz istasyonlarından daha zararlı? Sabit hatlarla konuşmanın avantajı ne? En sağlıklı telefon konuşması nasıl yapılır?

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Daşdağ, iyilikguzellik’in sorularını yanıtladı.

Ülkemizde cep telefonu kullanımının 1995'lerde başladığını, o tarihten itibaren cep telefonunun canlılar üzerindeki etkileri konusunda araştırma çalışmalarına başladıklarını söyleyen Daşdağ, son yıllarda cep telefonu operatörlerinin süreleri uzatmasının riski daha da arttırdığını ifade etti.

Son araştırmalarda ulaştığınız sonuçlara göre, cep telefonu kullanan insanlarda hangi organlar risk altında?

"20 dakika ile 2 saat arasıda ışınlamanın etkilerini araştırdık. 20 dakikalık zaman aralığında programlanmış hücre ölümü dediğimiz sürecin etkilenip etkilenmediğini araştırdık. Testis ve beyine yönelik çok ciddi bir etki gözlemlemedik. Cep telefonu kullanımının daha farklı boyutlarını araştırmak üzere Doç. Dr. Faruk Oktay ile birlikte günde 1-3 saat cep telefonu kullanımının işitme üzerindeki etkilerini araştırdık. İşitme üzerinde etkisinin olduğunu saptadık.

Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Ulukaya ve ekibi ile son olarak iki yıl boyunca günde en az 2 saat cep telefonu kullanımın etkilerini araştırdık. 10 ay süreyle fareler üzerinde bir araştırma yaptık. Her gün hafta sonları da dahil günde 2 saat süresince farelere 900Mhz (cep telefonundan yayılan ölçüde) radyasyon ışınladık. Çalışmada günde 2 saat kullanımla 900 Mhz'lik cep telefonu frekansının programlanmış hücre ölümü sürecini etkilediğini gözledik.

Yapılan son çalışmalar, cep telefonu kullanımının beyin tümörü ya da tümöre neden olduğuna ilişkin kaygılara bilimsel bir destek olabilir."

Hücre ölümü üzerinde nasıl bir etki gösteriyor?

"Tüm canlılarda her hücrenin belli bir yaşam süresi var. Hücreler yaşamlarını tamamlayınca programlı olarak kendini öldürüyor ve tekrar yenileniyor, genç hücreler meydana geliyor. Yani doğal bir denge var.
Deney sonunda hücre yapımının dengesinin bozulduğu görüldü. Cep telefonları süresi olumsuz etkiliyor, hücrelerin yaşam süresi uzuyor ve ölmesi gecikiyor, bu durumda hücreler riske açık hale geliyor, genç hücre gibi dirençli değil! Programlanmış hücre ölümünün gecikmesi, hücrelerde tümör oluşumu riskini artırıyor. Almanya’da 10 yıl boyunca yapılan araştırma sonuçlarına göre cep telefonunu uzun süreli kullananlarda kanser riski çok yüksek!"

Cep telefonlarından en çok kimler ve nasıl etkileniyor?

“Cep telefonu kullanımı 12 yaşa ve altına kadar düştü! Cep telefonunun risklerinden en çok çocuklar etkileniyor ve cep telefonu kullanımına yönelik çalışmaların başladığı günden bu yana bilim adamları özellikle çocukların cep telefonu kullanımının sınırlandırılması için uyarılar yapıyor.

Yakın çevremizde görüyoruz çocuklar cep telefonu ile saatlerce konuşuyor. Cep operatörleri de bunu teşvik ediyor. Cep operatörlerinin son yıllarda başlattığı bedava veya ücretsiz konuşma kampanyaları çocukların daha fazla radyasyon almasına sebep oluyor ve dolayısı ile programlanmış hücre ölümleri sürecini etkileyerek çocuklar küçük yaştan itibaren  risk altına girmiş oluyorlar.
Öncelikle, evde anne babalar çocuklarına cep telefonu konusunda özendirici olmamalı, okullarda da cep telefonunun doğru kullanımı konusunda düzenlenecek panel ve konferanslar ile çocuklar bilinçlendirilmeli.

Çocuklara cep telefonunu mümkün olduğu kadar sınırlı kullandırılmalı. Mümkünse sabit hatlardan konuşma alışkanlığı kazandırılmalı!

Cep telefonlarından kaynaklanan RF alanlar frekansa bağlı olarak doku derinliklerine ulaşabilirler. Ulaşılan bu derinlik cep telefonlarında 1 cm  olabilir.RF enerjisi, vücut tarafından soğrulur ve ısı oluşturur. Bu ısı termoregülatör sistem tarafından bertaraf edilir beyin, göz, kas, kan, deri ve sinir dokusu gibi su içeriği fazla olan dokulardaki sıcaklık artışı yağ veya kemik gibi su içeriği az olan dokulara göre daha fazladır. Cep telefonu tarafından yayılan radyasyonun yaklaşık % 50 si kullanıcının kafası ve telefonu tutan eli tarafından soğrulur. Soğrulan enerjinin en büyük bölümü; telefonu tutan el, kafa derisi, telefonla konuşulan kulak bölgesi ve beynin yüzeyi tarafından soğrulur.
Ebeveynler gelecekte ortaya çıkabilecek olası bir riskten çocuklarını korumak istiyorlarsa cep telefonu kullanımını sınırlamalıdırlar."

Şu anda hepimiz elektromanyetik bir dalga denizinde bulunuyoruz.

"İnsanoğlunun doğal radyasyonlardan korunma şansı sınırlıdır. Buna karşın, insanoğlunun yapay radyasyonlardan korunabilme şansı yüksektir. Elektromanyetik kirlenme elektronik cihazları olumsuz etkiler. Canlılarda elektromanyetik kirlenmeden olumsuz etkilenmektedirler.

Bilgisayar, TV, kablosuz internet, cep telefonu, v.b. elektromanyetik kirlilik kaynakları... 

Teknoloji hayallere yetişti. Üçüncü nesil cep telefonları ile TV yayınları da video filmleri de kapsama alanında. Cep telefonu kullanımı 12 yaşa ve altına kadar düştü! 2005 yılında dünyada 1.6 milyar kişinin cep telefonu kullandığı tahmin edilmektedir. 2006 yılı verilerine göre, Türkiye’de 41.000.000 adet kayıtlı cep telefonu bulunmaktadır. 2000 Yılının başlarında İngiltere’de yaklaşık 20.000 baz istasyonu bulunmaktaydı. Amerika’da ise 82.000 adet bir veya birden fazla baz istasyonu barındıran hücre istasyonu bulunmaktaydı. Şu anda, Türkiye’de 19.000 adet bir veya birden fazla baz istasyonu barındıran, hücre istasyonu bulunmaktadır."

-CEP TELEFONLARI BAZ İSTASYONLARINDAN DAHA RİSKLİ!

Cep telefonlarımı, yoksa baz istasyonları mı daha zararlı?

"Cep telefonlarının yaydığı radyasyon, X ve Gamma ışınlarından tamamen
farklıdır.  Cep telefonuyla konuştuğumuzda sesimiz, yazdığımız kısa mesaj veya gönderdiğimiz resimler telsiz sinyallerine dönüştürülür. Günümüzde kullanılan cep telefonları  800-1900 MHz aralığında çalışır. Cep telefonları ile baz istasyonlarının ışın yayma şekilleri farklıdır. Cep telefonları konuşma süresince ve açık durumda belirli aralıklarla radyasyon yayarlar. Baz istasyonları ise sürekli radyasyon yayarlar. Cep telefonu sayısı ve kullanımı arttıkça hücre ve baz istasyonu sayısı da artar.
Baz istasyonlarının artmasıyla birlikte, her istasyonun üstlendiği iş hacmi azalır. Böylece cep telefonları hiçbir zaman tam kapasite ile çalışmak zorunda kalmaz. Bu da daha az radyasyonun açığa çıkması anlamına gelir. Cep telefonundaki radyasyon, bağlantı aşamasında en üst seviyeye çıkar, bağlantı sağlanınca azalır.

Bu yüzden numarayı çevirir çevirmez, telefonu hemen kulağa yaklaştırılmamalı.
Açık olan her cep telefonu (Stand by) belirli aralıklarla içerisinde bulunduğu hücrenin baz istasyonuna "ben buradayım" sinyali gönderir. Bir cep telefonu kullanıcısının aldığı radyasyon, baz istasyonu yakınında yaşayan birine göre çok daha yüksektir."

Cep telefonu risklerinden korunmak için nelere dikkat edilmeli?

Cep telefonunu kafadan 10 cm veya daha uzakta tutan birinin etkileşeceği radyasyon, cep telefonunu kulağına yapışık tutarak konuşan birine göre çok çok düşüktür.
Herkes gereksiz konuşmalardan kaçınmalıdır.
Konuşmalar olabildiğince kısa tutulmalıdır.
Uzaktan konuşma (hands free) özelliği olan telefonlar tercih edilmelidir.
Konuşma sırasında, cep telefonları olabildiğince kafadan uzak tutulmalıdır.
Cep telefonların sık kullanıldığı yerlerde daha çok baz istasyonu kurulmalıdır.

-SABİT HATLARDA RİSK YOK!

"Ben Prof. Dr. Süleyman Daşdağ olarak toplumumuzu uyarmamız gerektiğini düşünüyorum.

Cep telefonunu ben de kullanıyorum. Ama ihtiyaç halinde ve olabildiğince sınırlı kullanıyorum. Kulaklı veya hands free kullanımı özendirmeliyiz.

Cep telefonundan ne kadar uzak durursak ve ne kadar az konuşursak o kadar korunmuş oluyoruz.

Bize düşen toplumu aydınlatmak, konuşma süresini kısaltmak, çocuklarımızı cep telefonu kullanımından korumak gerekiyor. Gelişme çağında olanlarda risk daha fazla! Mümkün olduğunca sabit hatlardan konuşmayı öneriyorum. Sabit hatlardan riskin düşük olduğunu ve hatta "0" olduğunu söyleyebiliriz."


www.iyilikguzellik.com özel Nihal Doğan

 



Bu haber 8,373 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,528 µs