Haşere ilaçları haşerelerden daha zararlı

21 Temmuz 2008 09:52 tsi
Haşere ilaçları haşerelerden daha zararlı! Solunum yoluyla yağ dokularında depolanan zehirli maddeler annelerden bebeklere kadar geçebiliyor ve çocuklarda hafıza kaybına neden oluyor!

Haşere ilaçları tarımda kullanıldıkları kadar evlerde ve ofislerde de yaygın olarak kullanılıyor. Doğadaki canlı türler ve insan sağlığı üzerinde bıraktıkları olumsuz izleri düşününce evde işte her yerde zehirleniyoruz!

Haşere ilaçlarını zararlı yapan nedir?

Dichlorobenze, tetramethrin, diazinon, organo-phosphates, chloriated hydrocarbons, Cooper naphthenate’ın tümü, ki bunlar herhangi bir haşere ilacında kullanılan bileşenlerin sadece kısa bir listesi. Bu kimyasallar yüksek oranda zehirlidir. Örneğin; diazinon son derece zehirlidir ve merkezi sinir sistemini etkiler, chlorinated hydrocarbons’un kanerojen ve genleri bozucu olduğu konusunda kuşkular vardır.

Dünyada her yıl haşere ilacı ile bağlantılı yaklaşık üç milyon kaza olduğu tahmin edilmektedir. Ve sonuç yaklaşık 220.000 can kaybı! İstatistikler küçük çocukların zehirlenme nedenleri arasında en çok karşılaşılan ev temizlik ürünleri ile bağlantılı ölüm ya da yaralanma olaylarından sonra ikinci sırayı haşere ilaçlarının aldığını göstermektedir.

 Yağ dokularında depolanıyor

Çoğumuz kalabalık yerleşim yerlerinde yaşıyoruz. Bahçe böcek ilaçlarıyla ve çevrede bulunan diğer tortularla sürekli olarak düşük düzeylerde haşere ilaçlarına maruz kalıyoruz. Bu maddeler insan ve hayvanlarda yağ dokularına depolanıyor ve çeşitli kanser türleri, kan hastalıkları, zihinsel bedensel bozukluklar, öğrenme bozuklukları ve kimyasal duyarlılık gibi hastalıklarla bağlantılıdır.

Tüm haşere ilaçları bugün ortadan kaldırılsa bile gelecek nesillerin genetik düzeni onların etkilerini taşımaya devam edecektir.

Annelerden bebeklere geçiyor

1998 yılında Chemosphere de yayımlanan dokuz yıllık bir araştırma bebeklerini emzirmekte olan ve bebekleri çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle hastaneye yatırılması gereken 139 analiz etti. Bunların tümünde yüksek oranda PCB bulundu. Sinirsel bozuklukları olan bebeklerin annelerinde örnekler çok daha yüksek düzeydeydi! Son Alman araştırmaları da haşere ilaçlarına maruz kalma ( pire tasmaları da dahil) ile çocuklara ilişkin lösemi ve beyin kanseri etkileri arasında bir ilişki olduğunu ortaya çıkartmıştır.

Çocuklarda hafıza kaybına sebep oluyor

Environmental Health Perspectives’de yayımlanan diğer bir araştırma, haşere ilaçlarının Meksika’nı kuzeybatısında Yaqui Valley’de yaşayan çocuklar üzerindeki etkilerini inceledi. Haşere ilaçları bu tarımsal bölgede 1940’ların sonlarından beri yoğun olarak kullanılmaktadır. 1990’larda araştırmacılar anne sütünde ve yeni doğan bebeklerin göbek kordonunda çok önemli düzeyde bazı haşere ilaçları saptadılar. 1998’de yapılan bir araştırmada vadinin haşere ilaçlarının olmadığı dağ eteklerinde yaşayan çocuklara haşere ilaçlarına maruz kalan kısımda yaşayan çocuklar karşılaştırıldığında, haşere ilacına maruz kalan çocuklarda enerji eksikliği, sınırlı büyüme ve göz-el koordinasyonu, kısa dönemli hafıza kaybı ve insan figürü çizememe gibi eksiklikler bulunmuştur.  

İlaçlamadan sonra iki hafta etkisi kalıyor

Haziran 1998’de Enverionmental Health Perspectives’de yayımlanan bir yazıya göre “iç mekanlarda chlorpyrifos’a maruz kalma ile ilgili araştırmalardaki son bulgular küçük çocukların yarı uçucu haşere ilaçlarıyla ilgili olarak daha önce tahmin edilenden çok daha fazla risk altında olduğunu göstermiştir. “Araştırma, bir apartmana tek bir kez haşere ilacı uygulandıktan sonra araştırılan toksinlerin ilaçlanmadan sonraki iki hafta boyunca iç mekanlardaki yüzeylerde, oyuncaklar da dahil, kalmaya devam ettiğini ortaya koymuştur.

Araştırmacılar, bunun dışında “iç mekanların ilaçlanmasıyla tahmini chlorpyrifos düzeyinin çocuklar için kabul edilebilir düzey olan ve gün boyunca tüm kaynaklardan gelecek kilogram başına 3 mikrogramlık düzeyin 21 ila 119 katı kadar üzerinde olduğunu” iddia etmektedirler.

Eğer hergün satın aldığımız ve kullandığımız ürünler bu kadar zararlıysa marketlerde ön sıralarda yer almamalı diye düşünüyor olabilirsiniz!

Günümüzde, sayıları çok fazla olan tamamen sentetiklerle ve zararlı kimyasallarla doldurulmuş bir dünyada yaşıyoruz. Devlet kuruluşları “suçluluğu kanıtlanana kadar herkes/her yer suçsuzdur” bilinci ile kimyasalların güvenilir olduğunu belgelemek için baskı yapan kimyasal lobicileri ile de mücadele etmek zorundadır.

Ne yapmamız gerekir

Dürüst olmak gerekirse, üreticiler tarafından yanlış bilgi kaçamakları ve sırlar çok açık olarak görünmesine rağmen devlet kuruluşları bizi zarardan korumaya çalışmaktadır. Maalesef bu kuruluşlar sınırlı zaman, para ve kişi ile çalışmak zorundadırlar. Belirli bir kimyasalın piyasaya çıkmadan önce değerlemesinin yapılması 300.000 dolardan fazlaya mal olmaktadır. Bazı üreticilere tarımsal kesimde yaşayan kişilere cevap vermeleri ve ürünlerinin güvenilirliği konusunda endişeleri paylaşmaları da söylenmelidir. Kimya Mühendisliği Dergisine göre (Chemical Engeneering News) üreticiler ürünlerinin güvenilir olduğu konusunda tüketicileri ikna etmek için araştırmalara ve halkla ilişkilere yaklaşık ortalama 150 milyon dolar harcamaktadır.

Etiketlerin şifresini çözmeyi öğrenin

Formüllerin çoğunun ticari bir sır olarak korunmakta olması ve kısmen de yetersiz etiketleme standartları nedeniyle temizlik maddelerinde kullanılan kimyasalların tam olarak neler olduğu çoğumuz için hala bir sırdır.

Elbette ki etiketleme ile ilgili standartlar vardır, fakat onlar biraz hilelidir, en azından tüketiciler için. Markette etiketinde “zehirli değil” kelimesinin yer aldığı bir ürünü aldığınızı varsayalım. Güvenli bir ürün aldığınız için içiniz rahat, değil mi? Her zaman böyle olmayabilir. Zehirli olmayanın tanımı ile ilgili federal bir düzenleme yoktur. Gerçekte, bu sadece bir reklam sözcüğüdür.

Ürünlerin etiketlerinde kullanılan muğlak veya yanlış bilgilendiren başka terimler de vardır; örneğin “ çürüyüp çevre tarafından emilebilen”. Üreticiler çürüyüp çevre tarafından emilebilen ürünler dedikleri zaman aslında tam olarak ne kastediyorlar? Daha da doğrusu çürüyüp çevre tarafından emilmeleri ne kadar sürüyor sorusudur? Örneğin plütonyum kesinlikle çürüyerek çevre tarafında emilebilir, fakat binlerce yılda! İyi niyetli bir tüketici temizlik ürünlerinin etiketlerini anlamaya çalıştığında elmalarla portakalları kıyaslamak zorunda kalır.

Temizlik ürünlerini satın almak için anahtar, etiketlerinde hemen çürüyerek çevre tarafından emilebilen terimleri olan ve bitki özleri ve yağ bazlı sabunlar gibi doğal, yenilenebilir kaynaklardan üretilen ürünleri bulmaya çalışmaktır.

Adım adım seçin

Ticari zehirli temizleyicileri satın almak yerine, bitkisel maddelerle üretilmiş, doğaya zarar vermeyene doğal ürünleri seçebilir, bazı temizlik ürünleriniz basit yöntemlerle evde kendiniz hazırlayabilirsiniz… 

Kaynak: Doğal Yollarla Evinizi Temizleyin / Karyn Siegel-Maler

www.iyilikguzellik.com özel Nihal Doğan

Bu haber 3,665 defa okundu.