Çocuğunuzu aşırı kontrolle bağımlı yapmayın

14 Eylül 2015 10:44 tsi
‘Ben çocuğumu kendi kurallarımla yetiştireceğim’ diyen yeni nesil ebeveynlerin aşırı kontrolcü tavırları, ailenin onayından bağımsız karar alamayan bir jenerasyon oluşturuyor.

Uzmanlar, ailelere ‘Sevgiyi başarıdan bağımsız verin’ önerisinde bulunurken çocuğa sorumluluk ve özgürlük alanı sağlanmasının sağlıklı olduğunu söylüyor



Eskiden sokaklar akşama kadar top koşturan, yakar top oynayan ve üstü başı kir pas içinde kalmadan eve girmeyen çocuklarla doluydu. Bizlerin de dahil olduğu bir nesil, özgür, başına buyruk ve belki bir o kadar da kontrolsüz yetişti. ‘Eti senin, kemiği benim diyerek’ öğretmene teslim edilen bu jenerasyonun büyümesiyle her şey büyük bir değişime uğradı. Neticede değişmeyen tek şey değişimin kendisiydi! Ve böylece daha sahiplenici, koruyucu ve çocuğunu hayatının merkezi haline getiren bir evebeyn stili oluştu.

ETİ BENİM KEMİĞİ KİMİN?

Yeni nesil ebevenylerin kontrolcü tavrı her ne kadar profesyonel görünse de ortaya çıkan sonuç projeye benzer bir çocuk yetiştirme stili sergiliyor. Peki, çocuğumun eti de, kemiği de benim diyen anne ve babaların bu tutumu ne kadar sağlıklı?

BASKI PSiKOLOJiK SORUNA NEDEN OLUYOR

Geçtiğimiz hafta İngiltere’deki College London Üniversitesi’den yapılan bir araştırma ebeveynlerin çocuklarının üzerinde psikolojik kontrol sağlamasının uzun vadeli sağlık problemlerine neden olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmaya göre aşırı kontrolcü anne ve babaların çocukları zihinsel ve fiziksel hastalıklara yakalanma konusunda daha fazla risk taşıyor, üstelik ailelerine bağımlı bireyler oluyorlardı.

PARA VE KARiYER ODAKLI ÇOCUK YETiŞTiRiYORLAR

Psikolog Serhat Yabancı’ya göre mutluluğu başarı ve paraya endeksleyen yeni nesil ebeveynler, bu düşünce yapısını çocuklarına da dikte ediyor. Böylece çocuğun kendi hobi ve zevklerini keşfetmelerine engel oluyorlar. Yabancı, “Çocuk zamanla ailesi tarafından yüceltilen para, başarı ve kariyer gibi değerleri tek mutluluk kaynağı sayıyor. Böylece yalnızca bunları elde etmek adına kendisine psikolojik açıdan yoruyor” diyor.

Uzman psikoloğa göre kontrol altındaki hiçbir insan sağlıklı düşünemez ve kendi potansiyelini tanıyamaz. Yabancı, “Kendisi olamayan birey; yıllarca çekirdekten aldığı koşulsuz itaat ile ilerleyen yıllarda karşı çıkma ve kendini ifade etme sorunu yaşıyor. Hata yapmamak için aşırı efor sarf edip, onay almak adına fedakar bir yapıya bürünüyor. Ebeveyni onun mutluluğunu kendi onayına bağlı kıldığı için de ailesine bağımlı oluyor. Hatta nelerden mutlu olacağını bile ailesi tayin ediyor. Örneğin “Futbola neden ilgi duyuyorsun ki sen basketbolla ilgilenmelisin sana bu yakışır” diyen anne ve babalar gibi.” sözleriyle durumun sebep sonuç ilişkisine vurgu yapıyor.

AİLELER NE YAPMALI

*Önce çocuklarını oldukları gibi kabul etmeliler.
*Her şeyi eleştirmek yerine öneri diliyle yaklaşmalılar.
*Sorun odaklı davranmamalı, onaylayıcı bir tavra bürünmeliler.
*Kendi başına kararlar alması için çocuğa sorumluluk vermeli, aile içinde ortak kararlara dahil etmeliler.
*Sevgiyi başarıdan bağımsız vermeliler.

DİLARA TAHMAZ - BUGÜN GAZETESİ

Bu haber 1,936 defa okundu.