Doğal bitkilerle kanser tedavisinde büyük umut

14 Eylül 2015 13:42 tsi
Hastalıklarla mücadele ederken antibiyotiklerden ve kimyasal içeren karışımlardan uzak kalmak istiyorsanız, reçeteyi doğada bulabilirsiniz. Adaçayı, zerdeçal ve kekik gibi bitkiler mikrop ve virüs karşıtı özellikleriyle şifa dağıtıyor.

Doğadaki birçok tanıdık bitki, hastalık tedavisinde bildiğimizin çok ötesinde fayda sağlarken, mikropların bedenimize girmesine engel oluyor. Adaçayı, zerdeçal ve kekik leziz tatlarının yanı sıra bağışıklığı güçlendirerek hastalık riskini aza indirgeyen bitkiler arasında yer alıyor.

ZERDEÇAL

Zerdeçal, dünyadaki toplam miktarının yüzde doksan dördünün üretildiği Hindistan‘da temel bir gıda maddesidir.

Hint yemeklerine kendine özgü tadını veren şey bu baharattır. Körinin önemli bir parçasıdır, dolayısıyla köri soslu bir şey yediğinizde mutlaka az miktarda zerdeçal da tüketebilirsiniz.

Zerdeçal aslında zencefil ailesinin bir üyesidir ve bitkinin tedavi edici özellikleri parmağı andıran sapındadır. Bitkinin aslen kullanılan bölümüne rizom denir.

 Zerdeçal çok sayıda bileşke içerir, ancak onun tedavi edici etkilerinin en büyük nedeninin kurkumin olduğu düşünülür ki zerdeçala parlak sarı rengini veren maddedir.

EKLEM iLTiHAPLANMASINI HAFiFLETiR

Zerdeçal; Hindistan, Çin ve Polonez Adaları‘nda uygulanan tedavi yöntemlerinin bir parçasıdır. Geleneksel kullanımınlarından biri de inflamasyonu düşürme becerisinden dolayı arterit tedavisidir. Yapılan araştırmalar, zerdaçalin içeriğinde bulunan kurkumin’in antiinflamatuar ilaçları kadar etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hindistan’da arterit tedavisinde kullanılır, ayrıca eklem iltihaplanması  ve hatta karpal tünel sendromu da dahil olmak üzere kas ağrılarında da faydalı olduğuna inanılmaktadır.

KANSER TEDAVİSİNDE UMUT

Zerdeçalin kansere karşı etkisiyle ilgili de yapılan çeşitli araştırmalar mevcut. Kurkumin’in,  antitümör etkiye (ya tümörün boyutunu küçültüyor ya sayısını azaltıyor ya da hayvanlarda tümör gelişim yüzdesini düşürüyor) sahip olduğuna ilişkin yayımlanmış en az otuz farklı araştırma mevcut. Tabii ki bunların büyük çoğunluğu hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen deneyler, ama yine de oldukça umut verici...

Oncogene‘de de yayımlanan bir araştırma,  kurkumin’in insandaki kolon kanseri hücrelerinin gelişimini engellediğini göstermiştir. Her ne kadar hiç kimse zerdeçalın kanseri tedavi ettiğini iddia etmese de bu besinin sağlıklı kalmak isteyen herkesin beslenme tarzında yer alması gereken  faydalı bir madde olduğuna inanmak için belirli sebepler var.

Kurkumin aynı zaman da kolesterolü de olumlu yönde etkiliyor ki  bu, onu kalp sağlığına uygun bir beslenme tarzının ayrılmaz parçası haline getiriyor. Aynı zamanda güçlü antioksidan özellikler de içeriyor. Mesela  fareler üzerinde yapılan bir araştırmada  güçlü bir okside edici kimyasal oluşturarak katarakt gelişimine karşı önemli bir koruma sağlamıştır.

KARACİĞER DOSTU

İnflamasyona karşı savaşma ve aynı zamanda da bir antioksidan olarak faaliyet gösterme becerisi zerdaçali karaciğer dostu bir besin haline getirir. Dolayısıyla bu bitki çeşitli karaciğer rahatsızlıklarından şikayetçi olan kişilere önerilebilir. Her ne kadar ciddi karaciğer rahatsızlıkları için kullanılacak tek şey zerdaçal olmasa da, kesinlikle cephane parçalarından biri olma özelliğini taşımaktadır bence...  

HEPATİTE KARŞI

The Natural Physician’s Healing Therapies adlı eserin yazarı Dr. Mark Stengler de zerdaçaldeki etken madde olan kurkumini, hepatite karşı önermekte ve bu maddenin yüksek karaciğer enzimlerinin düşürülmesi maksadıyla sık sık kullanıldığını dile getirmektedir.
Zerdeçal aynı zamanda kullanımı en kolay baharattır. Gerçekten hoş bir tadı ve güzel bir rengi vardır. Neredeyse aklınıza gelebilecek tüm yemeklere harika bir tat katar. Yemeklerde kullanmanın yanı sıra, zerdeçalı suyla karıştırabilir ve yatmadan önce tahriş olmuş cilde (sivilcelerde dahil olmak üzere) sürebilirsiniz. Aynı zamanda zerdeçal tozu biraz balla karıştırılarak, boğaz ağrısının ilk belirtileri kendini göstermeye başladığında boğazınızdaki iltihabı temzilemesini sağlayabilirsiniz.

ANTiOKSiDAN ÖZELLiKLi KEKiK

Kekiğin temeli olan güzel kokulu yağı güçlü bir  antiseptik (mikrop yok eden) olan timol’dür. Timol harika bir antioksidan ve antiinflamatuvar (iltihap gideren) maddedir. Hazım açısından da muhteşem bir yardımcıdır. Kekik bağırsak sisteminin mukus tabakasının çıkarılmasına yardımcı olabilir, öksürük ve bronşit gibi göğüs ve solunum yolları sorunlarının hafiflemesinde oldukça uzun bir süredir kullanılmaktadır ki uygulanan buhar banyolarına yada öksürük şuruplarına dahil edilmektedir. Antiseptik (mikrop yok eden) özellik taşıdığından, doğal diş macunlarının içeriğinde de sık sık boy gösterir.

Kekikle hazırlanan bir çeşit öksürük şurubu:

Kaynar suya üç yemek kaşığı kuru kekik ve bal eklenerek evde hazırlanan bu öksürük şurubu, diğer herhangi bir hazır şuruptan çok daha etkili olabilir.

ViRÜS VE MiKROP KARŞITI ADAÇAYI

İşte size harika kokan, hem ilaç olarak hem de besinlerde baharat olarak  2.000 yıldan daha uzun bir süredir kullanılan, arındırıcı ve  duygusal geçiş dönemlerinde kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayan harika bir bitki, adaçayı...

 Adaçayı, nane ailesindeki diğer kardeşleriyle birlikte arındırıcı  ve şifalı bir bitki olma yönündeki ününü büyük olasılıkla antimirobiyal (mikrop karşıtı) ve antiviral (virüs karşıtı) özelliklerinden dolayı kazanmıştır. Bu özellikleri ise içeriğindeki uçucu yağından dolayıdır. Adaçayı yağı thujon olarak adlandırılan, hem salmonella  hem de kandidaya karşı etkili olan bir bileşke içerir. Aynı zamanda fenolik asit adında antioksidan ve antiinflamatuvar(iltihapla savaşan) özelliği olan iki madde daha içerir. Bu sebepten dolayı adaçayının jinjivit (diş eti iltihabı)  ve romatizmal arterit gibi inflamatuvar durumlarla savaşmakta da etkili olduğueke  bilinmektedir.

TANSiYON DÜŞÜRÜCÜ ETKiSi VAR

Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde adaçayının antihipertansif (tansiyonu düşürücü) etkisinin olduğu ispatlanmıştır. Yapılan diğer bir çalışmada , her  ne kadar insanlar üzerinde henüz ispatlanmamış olsa da antidiyabetik etkisinin olduğu da gözlemlenmiştir. Yakın tarihli başka bir araştırmada ise adaçayının hafızayı güçlendirdiği saptanmıştır. Aynı zamanda hazımsızlık , aşırı terleme ve boğaz ağrısına da iyi gelir. Tüm bunların dışında menapoza bağlı gece terlemesinde  de etkili olduğu kanıtlanmıştır.

BUNLARA DİKKAT EDİN

Adaçayı tamamen güvenlidir, bilinen herhangi bir zararı ya da yan etkisi yoktur. Ancak emziren annelerin sütünü azaltabilir ve bazı uzmanlar tarafından rahmi uyardığı ifade edilir. Dolayısıyla hamilelik boyunca adaçayı ve adaçayı ürünlerinin kullanılmaması gerekir.

BİLİYOR MUYDUNUZ?

Adaçayı hafızayı güçlendirir. Aynı zaman da hazımsızlık, aşırı terleme ve boğaz ağrısına da iyi gelir. 

Bu haber 2,069 defa okundu.