En Sıcak Konular

800 TL değil 8 TL!

24 Ağustos 2015 10:46 tsi
800 TL değil 8 TL! Son günlerde Canan Karatay’ın söyledikleri çeşitli platformlarda çokça tartışılır oldu. Peki neden?

"Şunun farkında değil misiniz? Canan Karatay konuşmaya başlayalı beri doğal gıdaya ulaşma yolları arttı. Belli sektörlerdeki üreticilerin gayet farkında olduğu anlaşılıyor. Sürekli bir sataşma, aşağılama, halüsinasyon ürünü yalan haberlerle itibarsızlaştırma gayretleri, bunun göstergesi değil mi?"

Sağlıklı Yaşıyoruz Editörü Beste Ünsal Pınar' ın yazısı:

Son günlerde Canan Karatay'ın söyledikleri çeşitli platformlarda çokça tartışılır oldu. Bu görüşlerin çoğu karşıt görüşler olsa da bu konuları gündeme getirdikleri ve tartışma olanağı sağladıkları için olumlu buluyoruz.

Bizim de başlığını paylaştığımız yazı, muayene ücretinin yüksekliğiyle başlayıp doğal ürün bulmanın çok zor olduğu ile bitirilmiş. Yazıda birçok yerde hocanın anlattığı şeylerle paralel fikirler yazılmış. Pekiyi Canan Karatay'ın aldığı muayene ücretinin yüksekliğini ortaya atarak başlayıp, hocayla paralel fikirler yazıp, tuhaf benzetmelerle hocanın dediklerini alaya alıp, sonunda doğal ürün bulmanın zorluğuna bağlanması ne derece makuldur?

Ücret yüksektir, değildir bu tartışılabilir ancak bunu tartışırken diğer profesörlerin aldıkları ücretlerin belirtilmemesi basit bir hata olarak görülebilir mi? Bir gazeteci olarak, adı verilen bir doktorun aldığı ücreti diğer doktorların aldığı ücreti vermeden tartışmaya açarsanız eleştirilere de açık olmanız gerekir.

Prof. Dr. Canan Karatay dahiliye ve kardiyoloji dallarında, profesördür. Özel bir hastanede çalışmaktadır ve muayene ücreti hastane tarafından belirlenmektedir. Bu ücretin tamamını almamaktadır. Özel sigorta konusu da doğru değildir. Evet, bağımsız bir doktor olan Canan Karatay, bu fikirle, hiçbir ilaç firması çalışanını kabul etmediği gibi, hiçbir özel sigorta ile çalışmamaktadır. Ancak sonradan fatura ibraz edilerek özel sigortadan anlaşma oranında masraflar tahsil edilebilmektedir.

İnternette çocuk kitapları fiyatına satılan 6 adet kitabı mevcuttur. TV programlarına tek kuruş almadan ve vermeden katılmaktadır. Bu detay çok önemlidir zira tanınan, tanınmayan bir çok doktor kimi zaman ücret karşılığı, kimi zaman belli bir ücret ödeyerek programlara katılmaktadırlar. Canan Karatay, ücretsiz katıldığı bu programlarda saatlerce sunucu ve izleyici sorularına cevap vermektedir. Bu programlarda, çok kereler "Bana gelmenize gerek yok, söylediklerimi uygulamanız yeterli." demektedir. Onbinlerce kişi, muayene ücreti için tek kuruş para harcamadan, en fazla birkaç kitap parasına, yıllar boyu onlarca doktora, tahlile, tetkike tonlarca para harcayıp, yüzlerce ilaç aldıkları halde çözüm bulamadıkları hastalıklarına, onun bilgileriyle şifa bulmaktadır.

Bir insan hasta olduğunda ertesi gün doktora görünmek ister. Maalesef Canan Karatay'ın hastalarının böyle bir lüksü yoktur. Bir insan neden 9 ay beklemeye razı olur? Bunun tek cevabı vardır; Canan Hoca'ya olan güvendir.

Obezitenin sağlıklı beslenerek çözülebildiğini yıllardır dilinde tüy bitercesine söylemektedir. Onu izleyen, kitaplarını okuyan obez bir kişi, bir kaç kitap fiyatına obezite sorununu çözebilecek iken, bugün özel bir hastanede özel çalışan bir cerrahın obezite ameliyatının minimum ücretinin 25.000 TL olduğunu biliyor musunuz? Varın, özel bir hastanede yapılan by-pass ameliyatının ücretini siz hesap edin. Ünlü diyetisyenlerin veya paket diyet programları veren ünlü profesör doktorların ücretlerini tartışmıyoruz bile.

Oysa bu iki hastalığın da sağlıklı beslenme ile, doktor/diyetisyen parası ödemeden çözülebileceğini, söylüyor Canan Karatay. Sırf bu kıyaslama dahi, ona neden saldırıldığının göstergelerinden biridir.

Doğal ürün bulamamak, milli bir mesele, milli bir sorun değil midir? Bu sorunu çözmek için çabalamak ve çözülmesi için bir gazeteci olarak yazılar yazmak varken, "Madem bulamıyoruz, en iyisi ölçülü yiyelim." demek ne demektir? Bu pes ediş niye?

O söyleyecek ki, biz bileceğiz. Doğal gıda arayacağız. Bulamazsak üretilmesi için talepte bulunacağız. Yok deyip "Madem bulamadık, bari dengeli yiyelim, kararında yiyelim." demeyeceğiz.

Şunun farkında değil misiniz? Canan Karatay konuşmaya başlayalı beri doğal gıdaya ulaşma yolları arttı. Köylüler ürünlerini satabilir oldu. Şehirlere köylerden tonlarca litre süt gelmeye başladı. Doğal ürünlerde yaşanan aksaklıklar düzelmeye başladı. İlaçsız tarım, GDO'suz ürün bilinci oluşmaya başladı. Şekerin en tatlı zehir olduğunu, çocuklar dahil duymayan kalmadı. Artık daha çok insan evinde yoğurt yapıyor, turşu kuruyor, farkında değil misiniz? Belli sektörlerdeki üreticilerin gayet farkında olduğu anlaşılıyor. Sürekli bir sataşma, aşağılama, halüsinasyon ürünü yalan haberlerle itibarsızlaştırma gayretleri, bunun göstergesi değil mi?

Ancak gönül ister ki, üreticiler bir yana, halktan çok daha fazla insan Canan Karatay'ın her fırsatta dile getirdiği sağlıklı beslenme ile birçok hastalıktan korunulabileceğini ve birçok hastalıktan kurtulunabileceğini fark etsin.

Biliyoruz ki, hiçbir değişim akşamdan sabaha yayılamaz. Emek ister, zaman ister, uğraşmak ister. Sağlıklı beslenmenin nimetlerini fark eden bizler, zor bulunan doğal ve gerçek gıdaları talep edeceğiz ki, arz olacak. Tabii şu da bir gerçek; talep etmek için bilmek gerekir. Araştırmak, okumak, anlamaya çalışmak gerekir. Bu da değişimin bir parçasıdır. Bizler de okuyoruz, araştırıyoruz, öğreniyoruz ve paylaşıyoruz. Bilgi paylaştıkça çoğalıyor ve gün geçtikçe sağlıklı beslenme ile ilgili talepler karşılık buluyor. Her geçen gün daha da iyiye gideceğine eminiz.

Son olarak, daha doğal yol gösterici düşünemediğimiz Canan Karatay için, 9 ay bekleyip 800 TL vereceğiniz yerde, internetten 8,40 TL ye alacağınız Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC'si kitabını okuyarak pek çok kişi gibi siz de sağlığınıza kavuşabilirsiniz.  

 



Bu haber 1,659 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,001 µs