En Sıcak Konular

Teknolojik aletler ve stres alerjiyi tetikliyor

14 Nisan 2015 10:20 tsi
Teknolojik aletler ve stres alerjiyi tetikliyor Teknolojinin gelişimine ve teknolojik aletleri kullanma sürelerimizin uzamasına paralel olarak alerjik hastalıkların görülme oranı da artıyor. Stres de alerjinin daha fazla artmasına sebep oluyor

Alerjik hastalıkların görülme sıklığı, teknolojinin gelişimine paralel olarak artıyor. Aşırı hijyen, sigara, ani hava değişiklikleri, besinlerde kullanılan katkı maddeleri, ilaç ve kozmetikler ile stres; günümüzde alerjinin daha da artmasına sebep oluyor. Ayrıca kapalı ve dar alanlarda toplu şekilde yaşamak, halı döşemeler, ev içinde kedi, köpek, kuş vb. hayvanların beslenmesindeki artış, hava kirliliği gibi nedenler de endüstrileşmiş yörelerde ve kırsal kesime göre kentlerde alerjinin daha sık görülmesine sebep oluyor. Uygun şekilde tedavi edilmeyen alerjik hastalıkların kronikleşebildiğini söyleyen Liv Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece "Kronikleşen alerjinin tedavisi daha güç hale gelebilir. Çünkü alerjinin etkilediği doku, yeniden ve farklı bir şekilde yapılanmaya gider. Bunun sonucunda astım, kronik bronşit, kronik ürtiker, sinüzit gibi hastalıklar görülebilir" diyor. Prof. Dr. Ferah Ece alerjiyle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı...

Zaman içerisinde farklı alerjiler gelişebilir mi?
Alerjenlere karşı hassaslaşma süresi belirli değildir; günler, aylar ya da yıllar sürebilir. Bu yüzden alerjik olmadığınızı düşündüğünüz bir şeye karşı zaman içinde alerji geliştirdiğinizi fark edebilirsiniz. Bazı insanlar sensitizasyon evresinde durur, bazı belirtileri hissetmelerine rağmen hiçbir zaman tam bir alerjik duyarlılık geliştirmezler.

ALERJİ KRONİKLEŞEBİLİR

Alerji kronikleşir mi, ömür boyu sürer mi?

Uygun şekilde tedavi edilmeyen alerjik hastalıklar kronikleşebilir ve tedavisi daha güç hale gelebilir. Çünkü alerjinin etkilediği doku yeniden ve farklı bir şekilde yapılanmaya gider. Bunun sonucunda astım, kronik bronşit, kronik ürtiker, sinüzit gibi hastalıklar görülebilir.

Alerjiler nasıl ortaya çıkar?
Alerjenler hava yoluyla alınarak, besinler ve ilaçlar şeklinde ağızdan yutularak, deri veya mukozadan temas ya da enjeksiyon yoluyla vücuda girebilir. Alerji belirtileri alerjenlerle ilk temas esnasında oluşmaz. Yaşamımızın başlangıcında organizmamız yabancı maddelerle karşılaştığında bağışıklık sistemimiz onları tanımayı ve belleğine almayı öğrenir. Ardından antijen dediğimiz bu yabancı maddelere karşı antikorlar üreterek yanıt verir. Bu süreç duyarlılaşma olarak bilinir. Organizmada ne zaman aynı antijen görülse, hatırlama özelliği nedeniyle aynı yanıt başlar. Atopik yani, 'alerjik bünyeye sahip' kişilerde, alerjenlerle bağışıklık sisteminin tekrarlayan karşılaşmaları sonucunda, alerjenlere karşı IgE tipinde antikorlar oluşur. Bu IgE antikorları da çevrede bulunan ve normalde zararsız olan alerjenlerle (polenler, ev tozları vb.) etkileşime girerek alerjik reaksiyonu başlatır. Bu olaylar mast hücresi ve bazofiller adı verilen ve üzerinde alerjene özel IgE antikoru taşıyan bir grup hücrenin salgıladığı mediatörler aracılığı ile gelişir. Bu mediatörlerin etkisi ile hedef organlara ait (gözler, burun, solunum yolları gibi) alerji bulguları ortaya çıkar.

Teknoloji alerjiyi tetikliyor mu?
Alerjik hastalıkların sıklığı teknolojinin gelişimine paralel olarak artıyor. Kişilerin kapalı ve dar alanlarda topluca yaşamaları, açık sahada çalışmaktan büroda çalışmaya dönüş, halı döşemeler, ev içinde kedi, köpek, kuş vb. hayvanların beslenmesindeki artış, sigara alışkanlığının yayılması, katkı maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesi, yaşamımıza giren ilaç ve kimyasal maddelerin giderek fazlalaşması, hava kirliği gibi nedenlerle alerjik hastalıklar endüstrileşmiş yörelerde ve kırsal kesime göre kentlerde daha sık görülüyor.

Çok fazla hijyenik olmak alerjiyi tetikliyor mu?
Şehirde yaşayan, daha hijyenik ortamlarda büyüyen çocukların mikroplarla daha az karşılaşması sonucu savunma sisteminin dengesi bozularak alerjik hastalıkların gelişimi kolaylaşır. Çok temiz ortamlarda büyüyen, çok az enfeksiyon geçiren ve çok sık antibiyotik verilen çocuklar, yeteri kadar mikropla karşılaşmadıklarından, alerjiye daha yatkın oluyorlar.

ALERJİYLE YAŞAMANIN PÜF NOKTALARI

Evde ve içinde bulunulan ortamda sigara içilmemeli.

Lavaboların altı, duş ve banyo küvetinin çevresi, pencere eşikleri ile nemli olabilecek tüm alanların araştırılarak rutubet ve küften korunmalı. Bodrumlarda nem alıcı cihazlar kullanılmalı.
Havalanmış, yıkanmış perdeler, çarşaflar, yatak örtüleri kullanılmalı ve odaların her yerinin tozlardan ve alerjenlerden arındırılmış olması sağlanmalı.
Filtreli elektrik süpürgesi kullanılmalı.
Klimaların kullanımından önce toz filtreleri değiştirilmeli.
Yastık kılıfı, çarşaf ve nevresim takımları haftada en az bir kez değiştirilerek yüksek sıcaklıkta yıkanmalı ve alerjik olmayan plastik hurçlarda saklanmalı.
Özellikle yatak odalarından halı kaldırılmalı, diğer odalardaki halı boyutları da küçültülmeli.
Hamam böcekleri kapalı ortamlarda alerjiye neden olabilen etkenlerdir. Bunlardan kurtulmak için yerlere dökülen yiyecek kırıntıları düzenli olarak temizlenmeli, çöpler çok biriktirilmeden sık sık atılmalı.
Polen alerjisi olan kişiler polenlerin gün içinde havada en yoğun olduğu sabah erken saatlerde evini havalandırmamalı.
Polenler çamaşırlara yapışabildiğinden yine bu vakitlerde çamaşırlar dışarıda kurutulmamalı, yatmadan önce, vücuda yapışan polenlerden kurtulmak için duş alınmalı
Evcil hayvanların evden uzaklaştırılması mümkün olmadığından, en azından yatak odası ve mutfağın dışında tutulmalı.
Deodorant, kokulu mumlar, oda spreyleri ve tütsülerden kaçınılmalı.

ALERJİ NEDEN SON YILLARDA ARTTI?

Hijyenik olma oranındaki artış
Hava kirliliğindeki artış
Ozon tabakasındaki delinme sonucu ultraviyole ışınlarına maruz kalma
Sigara içilmesi
Besinlerdeki katkı maddeleri
Ani hava değişiklikleri
Kullanılan ilaçlar ve kozmetik ürünler
Stres
Bitki örtüsünün azalması
Az güneş gören, boydan boya halı kaplı, iyi havalanmayan binalarda ikamet

EN ÇOK ALERJİ YAPAN BESİNLER

Besinler çoğunlukla birden fazla maddenin karışımı şeklinde olduklarından besindeki hangi maddenin alerjiye yol açtığını anlamak kolay değildir. Besin öğeleri arasında alerjiye yol açan maddeler genellikle protein yapısındadır. İnsanlarda sıklıkla alerjiye neden olan besinler şunlardır: İnek sütü, yumurta, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kabuklu ve yağlı kuruyemişler (fındık, fıstık gibi), tahıllar, etler, meyveler, sebzeler ve kuru baklagiller, baharatlar ve çeşni vericiler, çikolata, bal ve bazı içecekler. Süt ve yumurta, meyve-sebzelere göre daha sık alerjik reaksiyona neden olur. 

Bu haber 2,087 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,965 µs