En Sıcak Konular

Sağlıklı oruç için altın tavsiyeler

4 Temmuz 2014 11:21 tsi
Sağlıklı oruç için altın tavsiyeler Sağlam bir bünyeniz varsa oruç tutmak sağlığınızı bozmaz, güçlendirir. Sağlık sorunlarınız söz konusu olduğundaysa oruç tutarken biraz daha dikkatli olmanız gerekir.

Aslında "oruç tutmak" yaşı, cinsi ne olursa olsun herkesin biyokimyasında bazı değişikliklere yol açar. En çok etkilenen biyokimyasal parametrelerin başındaysa "kan şekeri" gelir.
Normalde en uzun açlık süresi olarak 6-8, bilemediniz 8-10 saatlik bir zaman dilimine göre ayarlanmış olan metabolizma özellikle ramazanın ilk günlerinde kan şekeri dengesini ayarlamada biraz zorlanır.


Bu sorundan en çok etkilenenlerin ise daha önceden hipoglisemik olduğu saptanmış olanlar ile açık ve gizli şeker hastaları olduğu bilinir.Zaten bu nedenle de "oruç-sağlık" ilişkisi söz konusu olduğunda akla önce kan şekerinin düşmesi, yani "hipoglisemi sorunu" gelir
Bu sorundan en çok etkilenenlerin ise daha önceden hipoglisemik olduğu saptanmış olanlar ile açık ve gizli şeker hastaları olduğu bilinir.
Baş ağrısı, yorgunluk, çarpıntı, uyku hali, bitkinlik, sinirlilik gibi sorunlar hipogliseminin işaretleridir.


Ne iyi ki sağlıklı biriyseniz metabolizmanız birkaç gün içinde hipoglisemik ataklardan korunmayı başarır.
Bununla birlikte oruç tutan herkesin ama özellikle şeker hastalığı olanların, bilhassa şeker hastalığı nedeniyle ilaç kullananların, insülin iğnesi yaptıranların, hipoglisemili kişilerin, yaşlıların ve organ yetmezliği olanların kan şekeri düşmelerinden korunmaları çok önemli.
Alınması gereken bazı önlemler vardır ve en başta da sahur öğününü mutlaka hakkıyla değerlendirmek gelir.
Sahura kalkmadan oruç tutmak ya da sahuru sadece su veya basit atıştırmalıklarla geçiştirmek hatalıdır.
En önemli noktalar şunlar olmalıdır: Sahurda kan şekerini hızla yükselten ve sonra da aniden şeker düşmelerine yol açabilen yiyeceklerden uzak durmak gerekir.
Yani hoşaflar, şerbetler, meyve suları, gazlı meşrubatlar, pirinç pilavı, makarna, beyaz ekmek, beyaz un ile yapılan her türlü yiyecek, mesela börek, poğaça ve benzerleri.
Hoşaf yerine ayran, pirinç yerine kepekli bulgur, makarna yerine bakliyat kullandığınızda riskiniz oldukça azalır.
Yaşasın Hayat Kliniği diyetisyenlerinin sahur favorilerinin başındaysa kıymalı yumurta ve menemen geliyor. İçecek tercihi olarak da ayran ve cacığı öneriyorlar.


DİYABETLİLER NE YAPMALI? Şeker hastalarının oruç tutup tutmayacağı sorusuna verilecek "evet" veya "hayır" yanıtının olmadığı kanaatindeyim.
En doğru yanıtları o hastayı izleyen hekimler vereceğinden şeker hastalarının bu konuyu doktorlarıyla konuşmaları, özellikle ilaç dozajı ve zamanlamaları bakımından bir ayar yaptırmaları, hatta iftar ve sahur menülerinde nasıl beslenecekleri konusunda beslenme önerileri almaları gerekir.
Özellikle insülin kullanan şeker hastalarının oruç tutmadan önce mutlaka doktorları ile görüşmeleri gerekir. Kullandıkları insülinin türü, ünitesi, beslenme koşulları dikkatle gözden geçirilmelidir.
Şeker hastalığı nedeniyle böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği gibi sorunları olanların ise daha da dikkatli olmaları lazımdır.


HİPERTANSİYONUNUZ VARSA... Hipertansiyonluların oruç tutup tutmamaları konusuna gelince; bu konuda da kararı hastaların hekimleriyle birlikte konuşarak vermeleri doğru olur.
Prensip olarak hafif veya orta düzeyde hipertansiyonu olan birinin ilaç dozlarının ve zamanlamaların ayarlanması koşuluyla oruç tutmalarında bence mahsur yoktur.
Çok sayıda ilaç kullanan, günde 3, 4 kez ilaç yutması gereken, hipertansiyon nedeniyle kalp yetmezliği ve benzer problemleri olan hipertansiflerin ise oruç tutmamaları gerekir.
Günde sadece bir hapla tansiyonu ayarlanabilen bir hipertansiyonlunun oruç tutması ciddi bir problem yaratmaz.


PEKİ YA KANSER HASTALARI? Kanser hastaları özellikle mevcut bir kanser nedeniyle kemoterapi, radyoterapi ve benzeri tedavileri görenler de oruç tutmamalı.
Sağlık geçmişinde kanser sorunu olanlar ise yine hekimleriyle konuşarak karar vermeli.
Prensip olarak yaşı ilerlemiş, geçirdiği veya hâlâ yaşadığı kanser sorunu nedeniyle bedeni yorgun, bitkin düşmüş, güçsüz ve dirençsiz birinin özellikle bu uzun yaz gündüzlerinde oruç tutmalarının doğru olmayacağı kanaatindeyim.


REFLÜ, GASTRİT, ÜLSER Mide bağırsak hastalıkları olanların, özellikle "reflü, gastrit, ülser, kolit" sorunu yaşayanların oruç süresince ciddi bir problemle karşılaşacaklarını sanmıyorum.
Burada da kararı "kişiye özel" oluşturmakta fayda var. Oruç bu sorunları olan kişilerde olumlu, hatta faydalı sonuçlar verirken diğerlerinde şikâyetlerin artmasına neden olabiliyor. Burada da hekimlerden fikir almak gerekiyor.

Aslında hemen herkeste orucun ilk günlerinde tıpkı kan şekerini, kan basıncını ayarlayan sistemler gibi sindirim sistemi de bazı uyum sorunları yaşar.
Örneğin kabızlığa eğilimi olanların kabızlık sorunu şiddetlenebiliyor –ki bu nedenle iftar sahur aralığında bol miktarda sıvı tüketmek, özellikle su içmeyi ihmal etmeyip posalı yiyeceklere ağırlık vermek gerekiyor-, reflü olanlarda reflü atakları, ülseri-gastriti olanlarda mide ağrıları sıklaşabiliyor.
Ama iyi haber şu: Sindirim sistemi de tıpkı kan şekeri gibi yeni sürece kısa sürede intibak ediyor ve bu sorunlar ortadan kalkıyor.


ADAPTASYON SÜRESİ Orucun ilk günlerinde uyku düzenimizin bozulması söz konusu olabilir.
Özellikle sahur için uyanmak ve sonra tok mideyle yeniden uyumak herkes için kolay olmayabiliyor ki bu da uykusuzluğa bağlı bazı sorunları –halsizlik, yorgunluk, bitkinlik- tetikleyebiliyor.
Ama burada da "adaptasyon" devreye giriyor ve en fazla bir hafta sonra beden yeni düzene ayak uyduruyor.
Hamilelerin oruç tutup tutmaması konusuna gelince. Prensip olarak hamilelere oruç önerilmiyor. Emziren annelerin de tutmaları tavsiye edilmiyor.
 



Bu haber 1,362 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,888 µs